TÜİK verilerine göre, 2024’te ilkokula başlayan bir çocuğun eğitim hayatında geçirmesi beklenen süre ortalama 17,2 yıl oldu. Bu süre kadınlarda 17,6 yıl, erkeklerde ise 16,7 yıl olarak ölçüldü. Oysa birkaç yıl önce bu değer 18 yılın üzerindeydi. Bu durum, Türkiye’de son yıllarda “muhtemel eğitim süresinde” hafif bir düşüş yaşandığını gösteriyor. Peki “muhtemel eğitim süresi” ne …
Türkiye’de Eğitimde Beklenen Süre Düştü

TÜİK verilerine göre, 2024’te ilkokula başlayan bir çocuğun eğitim hayatında geçirmesi beklenen süre ortalama 17,2 yıl oldu. Bu süre kadınlarda 17,6 yıl, erkeklerde ise 16,7 yıl olarak ölçüldü. Oysa birkaç yıl önce bu değer 18 yılın üzerindeydi. Bu durum, Türkiye’de son yıllarda “muhtemel eğitim süresinde” hafif bir düşüş yaşandığını gösteriyor.
Peki “muhtemel eğitim süresi” ne anlama geliyor? Bu kavram, ilkokula başlayan bir öğrencinin, mevcut okullaşma oranları ve sınıf tekrarları devam ederse toplamda eğitim sisteminde geçirmesi beklenen süreyi ifade ediyor. Ancak uzmanlar bu göstergenin “sürenin” ölçüldüğünü, “öğrenme kalitesini” ise doğrudan yansıtmadığını vurguluyor.
Dünya ile kıyasladığımızda Türkiye orta-yüksek seviyede yer alıyor. OECD ülkeleri arasında bazıları 18 yılın üzerine çıkarken, düşük gelirli ülkelerde bu rakam 10 yılın altına düşüyor. Örneğin Birleşik Krallık’ta yaklaşık 18,4 yıl, ABD’de 16,8 yıl civarında. Türkiye’nin 17,2 yıllık ortalaması bu tablo içinde “orta” bir yerde konumlanıyor.
Uzmanlara göre asıl mesele yalnızca sürenin uzunluğu değil, içerikteki kalite. UNESCO ve Dünya Bankası raporları “daha çok yıl” yerine “daha iyi öğrenme”ye odaklanılması gerektiğini belirtiyor. Türkiye’de özellikle erken çocukluk eğitiminin yaygınlaştırılması, sınıf tekrarlarının azaltılması, okul terkinin önlenmesi, öğretmen niteliğinin yükseltilmesi ve bölgeler arası farkların azaltılması öne çıkan öneriler arasında.
Türkiye’de önümüzdeki dönemde tablo nasıl şekillenecek?
Kısa vadede ekonomik koşullar veya okul terkini artıran faktörler muhtemel eğitim süresini aşağı çekebilir. Ancak orta ve uzun vadede erken çocukluk eğitimi yatırımları, mesleki eğitimde reformlar, devamsızlığı azaltan teşvikler ve eğitimde kaliteye odaklı politikalarla bu süre yeniden artabilir.
Sonuç olarak, Türkiye’de muhtemel eğitim süresi hâlâ birçok ülkeye göre yüksek olsa da, kalıcı bir iyileşme için sadece okulda geçirilen yılları değil, öğrenme kalitesini artırmayı hedefleyen politikalar kritik önemde görünüyor.
Bültenimize Abone Olun
Haberlerimiz ve tekliflerimizle iletişimde kalın








